20 Ocak 2009 Salı

Kedicik


Bugün sizlere bizim şirketteki kediden bahsetmek istiyorum. Görseniz öle tatlı ki
Efendim bu kediciğe bi araba çarpmış hayvanın bacağı kırılmış hafiften de suratı dağılmış.
Ben bunu ilk olarak mutfakta gördüm bizim hizmetli almış bi kutuya koymuş besliyor. Dedikki bu böle olmaz. Hemen arkadaşlardan birisi kediciği veterinere götürdü. Bu arada veterinerlere hayranımdır ne karizmatik oluolar öle yaaaa(bknz.dibim düştü) Neyse bizim kediciğin muayenesi ve tedavisi yapıldı ve sargıları açılana dek kalmak üzere şirkete geri döndü.

Ama zavallıcık görmüyor... Malesef kör olmuş.... Görseniz o kadar tatlı ki paytak paytak yürüo, tombiş bi poposu var, yaşı da küçük, ufacık sevimli bişi. Nese arkadaşlardan biri buna odasında bakamaya başladı. Derken kedicik hızla iyileşti ve oldu sana bir canavarrrr!!!

4-5 gün sonra bakan arkadaş çıldırarak geldi yeter yaaa bakamıorum ben artık buna, 1 dk olsn durmuyor, sürekli üstümde, odada kırmadığı şey kalmadı, elLErim hep çizik ühühühhhhh...

Kızcağızın sinirleri bozulmuş bi yandan ağlayarak söyleniyor bi yandan da kucağındaki kediyi sabit tutmaya çalışıyor. Çünkü kedicik cidden çok hareketli hop hop zıp zıp :)))

Neyseki diğer arkadaşlar devreye girdiler ve şirketin alt katındaki bir odaya aldılar hayvanı.

Kimsenin gönlü onu dışarı bırakmaya razı olmadı...

İşte hayat kimileri için rahatlıklarla dolu ( sahibi olan, şu karda kışta sıcacık kaloriferin yanında mır mır eden kediler), kimileri için engebelerle dolu (bknz. kediceik şu yaşında hem evsiz, hem kör,kimsesi yok ;( ) nese bu yazının sonunu "Hayattt bizi neden yoruyosuuuunn"" demek isteyen kedi mırlamasıyla bitirmek istiyorummmm. Mırrrr mır mır mır mır mırrrrrrrrrrr!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder